18 Şubat 2012 Cumartesi

YİTİRİŞLER

İçeriden bir ses geldi.Kapalı kapının ardından gelen ses tüm dikkatimi dağıtmaya yetti.Bir süredir kafamı toparlayıp üzerinde düşündüğüm şey havaya karışıp gitti.Dışarı üflenen bir sigara dumanı gibi uçarak gözden kayboldu ardında varlığını unutturmayan kesif bir koku bırakarak.Bu sırada oturduğum yerden kalkıp kapıyı açtım.Bir gün önce satın alıp duvarıma astığım tablonun yere düştüğünü gördüm.

Bazen bir eşya bazen  bir fikirdir bu...Bazen bir insan ,bazen bir inançtır.Bir şeye sarılır insan.Ona sıkıca tutunarak yaşamaya çalışır.Yapar bunu .Kah bir araç,kah bir amaçtır bu.Amaçsa eğer sözü edilen,buna sahip olanlar için her şey biraz daha zordur.Bir katre daha fazladır su.Onu içinde boğacak büyüklükte bir denizdir gayesi,ona derinliğindeki tüm güzellikleri gösterecek bir derya olmasının yanı sıra.Nitekim yoklukları yıkımı getirir bu gayelerin.Ardından hayatın manası yitiverir aceleyle.Çok sevilen birini kaybettiğinde insan, cansız bedenine sarılıp da sevdiğinin, ağlayabilir saatlerce.Ama böyledir işte.Ruhunu teslim eden beden de arkasından çiçeklere can vermek üzere başka bir diyara gidecektir.Sevdiceğini çiçeklere dokunarak sevecektir bu defa arkada kalan.Hatıraları sulayacaktır mezar taşının soğukluğunu kıran yemyeşil bitkilerde.
Yenik sayılmış bir fikrin,yitirilmiş bir sevilenin,terk etmiş bir insanın, zayi olan bir eşyanın varlığı tanrının hiç işitmediği dualar gibidir ahir ömründe insanın.Önce isyanı, ardından çaresizliği  ve sonra kederi getirir .
Yıkım bir ihtimaldir ve her zaman acı verir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder